imkânsız

 

seninle konuşmayı o kadar özledim ki, kimse beni anlamıyor söylediklerime gülmüyor, sen gülüyordun değil mi hshahhssh yazdığımda gülüyorum demiştin.
senin mizah anlayışın, anlattıkların, ettiğin yaratıcı küfürler, feedleyişini bile özledim. seninle şarkı dinlemeyi şarkıyı elli kere başa sarmanı bile özledim. bunları yazarken gözlerim doldu çok ironik ayrıca ikonik.
unutma, biri senin canını yakarsa demiştin, canın yanmasın ama bir gün beni anlarsın umarım.
beni etkileyen asimpot yaklaşımı vardı demiştim ya
achilles ile kaplumbağa yarışlar, achilles kaplumbağaya avantaj verir ve önce başlamasına izin verir kaplumbağa öndedir ve achilles ona yaklaşmak için her defasında attığı adımın yarısını atar çok yaklaşır kaplumbağaya ama asla dokunamaz nokta kadar yakınında olur ama ona değemez, sinir olduğum elleri değmeyen klibi hatırladın mı, ona da gülmüştün.
tabi ki bu paradoks işlevini yitirdi, artık paradoks bile sayılmıyor
ben de o achilles gibiyim ulaşmak istediğim şeylere dokunacak gibi oluyorum ama asla değemiyorum sen de o şeylerden birisin artık yaklaşıyorum ama değemiyorum.
tüm hayallerim böylelikle uzağımda kalıyor asla ulaşamıyorum.
biz asla ulaşamayacağız birbirimize.

Yorumlar

Popüler Yayınlar